Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Peygamber Efendimizin baba ve annesinin erken vefâtlarının hikmeti

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sevgi




Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 24/07/09

Peygamber Efendimizin baba ve annesinin erken vefâtlarının hikmeti Empty
MesajKonu: Peygamber Efendimizin baba ve annesinin erken vefâtlarının hikmeti   Peygamber Efendimizin baba ve annesinin erken vefâtlarının hikmeti EmptySalı Tem. 28, 2009 3:05 pm

Burada hatıra şu suâl gelebilir:

"Muhterem peder ve vâlideleri, Resûl-i Ekrem Efendimizin peygamberliğine neden yetişemediler ve neden ona îmân, kendilerine nasb olmadı?"

Bu suâle Mektûbât isimli eserinde, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri şu cevabı verir:

"Cenâb-ı Hak, Habîb-i Ekreminin peder ve vâlidesini, kendi keremiyle, Resûl-i Ekrem Aleyhisselâtü Vesselâmın ferzendâne hissini memnun etmek için, valideynini minnet altında bulundurmuyor. Valideynlik mertebesinden, mânevî evlâd mertebesine getirmemek için; hâlis kendi minnet-i Rubûbiyyeti altına alıp, onları mes’ud etmek ve Habîb-i Ekremini de memnun etmekliği rahmeti iktiza etmiş ki, vâlideynini ve ceddini, ona zahirî ümmet etmemiş. Fakat, ümmetin meziyetini, fazîletini, saâdetini onlara ihsan etmiştir. Evet, âlî bir müşîrin [mareşal], yüzbaşı rütbesinde olan pederi, huzuruna girmesi; birbirine zıd iki hissin taht-ı tesirinde bulunur. Padişah; o müşîr olan Yâver-i Ekremine merhameten, pederini onun mâiyetine vermiyor."1

Peygamberimizin baba ve annesinin îmânları meselesi

İslâm âlimleri ittifakla şu hususu belirtmişlerdir:

"Hazret-i İbrâhim’den (a.s.) gelen ve Resûl-i Ekremi (a.s.m.) netice veren nûrânî silsilenin fertlerinin hiçbiri, hak dinin nûruna lâkayd kalmamışlar ve küfrün karanlıklarına mağlûp olmamışlardı. Hiçbirinin temiz gönlü şirk ve küfür ile kirlenmemiştir."2

Bu hususu kaydettikten sonra, Sevgili Peygamberimizin baba ve annesinin îmânları meselesi üzerinde duralım.

Birbirine yakın izahlarla birçok İslâm âlimi, Peygamber Efendimizin muhterem peder ve vâlidelerinin âhirette necât ehli olacaklarını açık ve kesin bir şekilde delilleriyle ortaya koymuşlardır.

Bu izah tarzlarını şöylece sıralayabiliriz:

1. Hz. Abdullah ile Hz. Âmine, Efendimize peygamberlik vazifesi verilmeden çok evvel vefât etmişlerdir. Dolayısıyla Fetret Devrinde yaşamışlardır ve "Ehl-i Fetret"ten sayılırlar. Fetret Devrinde vefât edenlere ise azap yoktur.

Birgün, birisi büyük âlimlerden Şerefüddin Münâvî’ye, "Peygamberimizin baba ve annesi Cehennemde midir?" diye sorar.

Münevî Hazretleri hiddetle, "Resûl-i Ekremin peder ve vâlidesi fetret zamanında vefât etmişlerdir. Peygamber gönderilmeden evvel ise azap yoktur" cevabını verir.1

Kendisine bir peygamberin dâveti ulaşmayan kimsenin âhirette azap görmeyeceği âyet ve hadislerle sabittir.2 Peygamber Efendimizin peder ve vâlidelerine de geçmiş peygamberlerden hiçbirinin dâvetinin ulaşmadığı tarihen sabittir. Şu halde, tereddütsüz söyleyebiliriz ki, onlar da necât ehlidirler ve âhirette azap görmeyeceklerdir.

2. Resûl-i Ekrem’in muhterem peder ve validelerinin şirk ehli oldukları sabit değildir. Belki, onlar, Zeyd bin Amr bin Nüfeyl, Varaka bin Nevfel ve benzerleri gibi büyük babaları İbrâhim’den (a.s.) gelen inanç ve âdetlerle amel eden "Hanif"lerdendirler.

3. Sevgili Peygamberimizin baba ve annelerinin şirk ehli olmadıklarının bir delili de, "Ben mütemâdiyen temiz babaların sulbünden, temiz anaların rahminden naklolunageldim"3 hadis-i şerifidir.

Kur’ân-ı Kerîm’de müşrikler "necis kimseler" olarak vasıflandırılmışlardır.4 Temizlik ile pislik, îmân ile şirk, mü’min ile müşrik arasında tezad bulunduğuna göre, yukarda kaydettiğimiz hadis ölçüsü ışığında, Resûl-i Ekremin ecdadından hiçbirinin küfür ve şirk gibi mânevî kirlere bulaşmadığını kabul etmek vacip olur.5

Bütün bunlardan sonra meseleyi şöylece özetleyebiliriz:

"Resûl-i Ekreme (a.s.m.) Allah tarafından rahmet olduğu hitap edilirken, parlak Nübüvvet ve Risâlet Güneşi henüz doğmadan ap açık nûru sîne-i ihtiramında taşıyan bir ana babayı, evlâdının feyz ve nûrundan mahrum farzetmek, hem edebe, hem mantığa muvafık değildir. Hususiyle, Resûl-i Ekremin muhterem anne ve babasının hayatları, Cahiliyye Devrinde geçmiştir. Risâlet-i Ahmediyye zamanını idrâk etmemişlerdir."1

Öyle ise, bu hususta mü’minin bilmesi ve kabul etmesi gereken husus şudur:

"Resûl-i Ekremin (a.s.m.) peder ve vâlideleri ehl-i necâttır ve ehl-i Cennettir ve ehl-i îmândır. Cenâb-ı Hak, Habîb-i Ekreminin mübârek kalbini ve o kalbin taşıdığı ferzendâne şefkatini elbette rencide etmez."2

Şu dörtlük de bu hakikati pek güzel dile getirmektedir:

"İki cihân güneşi, bürc-i saâdette iken

Vâlideynine Mevlâ nice vermeye şerefi,

Çeşm-i insaf ile ey dil, nazar et gavvâsa

Alıcak dürrini yabana atar mı sadefi?"

[İki dünyanın güneşi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) saâdet burcunda iken, Cenâb-ı Hak, anne babasına nasıl şeref vermez ki?

Ey gönül! İnsaf gözüyle dalgıca dikkatle bak; inciyi alır da, sadefini hiç yabana atar mı?]

* * *
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Peygamber Efendimizin baba ve annesinin erken vefâtlarının hikmeti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» peygamber efendimizin doğumu 2
» Peygamber Efendimizin Annesine Getirilmesi
» Peygamber Efendimizin Dünyaya Gelişi
» Peygamber Efendimizin mübârek lisanından İsrâ ve Miraç mu'cizesi
» Baba kabrini ziyaret

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: (¯`·.(¯`·.____İSLAM____.·´¯).·´¯) :: Peygamber Efendimiz-
Buraya geçin: